Suriyeli muhalif gruplar, “İşgalciyi Caydırma Operasyonu” kapsamında, İdlib’in doğu kırsalında yer alan stratejik öneme sahip Serakib şehrini Suriye rejim güçlerinden ve ona bağlı milislerden ele geçirdi. Muhaliflerin bu hamlesi, yoğun çatışmalar ve rejime yönelik ağır topçu ve roket atışlarının ardından geldi. Esad rejiminin HTŞ’den gelecek saldırılara karşı en güçlü mukavemeti oluşturduğu ve askeri lojistiği kurduğu Hamdaniye, 3 Bin evler, ve Stadyum mahalelerini ele geçirdiği belirtiliyor.
Halep’te neler oluyor? Haberi Görüntüle
Operasyonun Seyri
Muhalifler, operasyonun ilk gününde Serakib çevresindeki birçok noktayı kontrol altına aldı. Yerel kaynaklara göre, operasyon dün sabah erken saatlerde yoğun bir topçu ve roket bombardımanıyla başladı ve muhalifler birkaç saat içinde şehre ilerledi. Serakib’in önemi, iki ana uluslararası yolun (M5 ve M4) kesişim noktasında bulunmasından kaynaklanıyor. Bu yollar, Şam ile Halep’i ve Halep ile Lazkiye’yi birbirine bağlayan stratejik arterlerdir.
REKLAM
Rejim ve Rusya’nın Tepkisi
Suriye rejim güçleri, Serakib’den çekilmek zorunda kalırken, bölgedeki Rus savaş uçakları sivil bölgelerde saldırılar gerçekleştirdi. İdlib ve Halep kırsalındaki bu saldırılarda 17 sivil hayatını kaybetti. Rus hava kuvvetlerinin özellikle Halep’in batısındaki Atarib ve Darat İzze şehirlerini hedef aldığı ve bu saldırılarda büyük yıkım yaşandığı bildirildi.
Türkiye’nin Değerlendirmesi
Türk güvenlik kaynakları, operasyonun İdlib’deki “çatışmasızlık bölgesi” sınırları içinde kaldığını belirtti. Kaynaklar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gelişmeleri yakından izlediğini ve askeri noktaların olası bir saldırıya karşı hazır olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türk tarafının operasyonlara aktif bir şekilde destek verdiği yönünde bir bilgi teyit edilmedi. Zira Türkiye bu çatışma ortamının derinleşmesi halinde insani krizin maliyetinin Türkiye’ye zarar vereceğini dikkate alarak hamleler yapıyor.
REKLAM
Rejim Güçlerinin Savunma Hatlarının Çöküşü
Muhalif grupların ilerleyişi, rejim güçlerinin savunma hatlarında ciddi bir çöküşe yol açtı. İran destekli milislerin zayıflayan varlığı ve Rusya’nın Ukrayna’ya odaklanması, rejimin direnişini daha da kırılgan hale getirdi. Operasyon sırasında İranlı bir askeri danışmanın öldürüldüğü açıklandı. Ayrıca, muhalifler rejim güçlerinden önemli miktarda mühimmat ve askeri araç ele geçirdi.
İnsan Hakları ve Göçmen Krizi
Operasyon sırasında rejimin kontrol ettiği bölgelerden sivil nüfusun büyük ölçüde tahliye edildiği bildirildi. Ancak İdlib ve çevresindeki yoğun bombardıman, yeni bir göç dalgasına yol açtı. Bölgede yaklaşık 57.000 kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtildi. Bu durum, kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte insani krizi daha da derinleştiriyor.
REKLAM
Askeri ve Siyasi Hedefler
Muhalifler, operasyonun sadece askeri değil, siyasi bir hedefi de olduğunu belirtiyor. Bu hedefler arasında:
1-2019-2020 yıllarında kaybedilen bölgelerin geri alınması.
2- Milyonlarca mültecinin geri dönüşü için güvenli alanların oluşturulması.
3- İran destekli milislerin Suriye’den çıkarılması.
Bölgesel ve Küresel Etkiler
Suriye’nin kuzeybatısındaki bu gelişmeler, Türkiye-Rusya ilişkileri ve Astana sürecini yeniden gündeme getirebilir. Türkiye’nin rejimle diyalog girişimlerine rağmen rejimin uzlaşmaz tutumu ve Rusya’nın sınırlı desteği, sahadaki dinamiklerin daha da karmaşık hale gelmesine neden oluyor.
Askeri uzmanlar, rejimin direnişinin zayıf olduğunu, ancak muhaliflerin yeni bir saldırı dalgasına karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirtiyor. Operasyonun genişletilmesi halinde rejim üzerindeki baskının artacağı ve bunun siyasi çözüm sürecini yeniden canlandırabileceği ifade ediliyor.
REKLAM
Bu gelişmeler, Suriye’deki çatışmaların seyrini ve bölgesel dengeleri yeniden şekillendirebilir. Türkiye’nin bu süreçteki rolü ve Suriye muhalefetinin gelecekteki hamleleri dikkatle takip edilecek.
Serakib’in Stratejik Önemi ve Tarihçesi
Serakib, Suriye iç savaşında defalarca el değiştiren ve her iki taraf için de kritik öneme sahip bir bölge olarak öne çıkıyor. Şehir, 2020 yılında rejim güçleri tarafından Rusya’nın yoğun hava desteğiyle ele geçirilmişti. Bu operasyon sırasında ağır bombardımanlarla şehir büyük ölçüde tahrip olmuş ve binlerce sivil yerinden edilmişti. Rejimin 2020’deki operasyonundaki ana hedef, M5 ve M4 yollarının kontrolünü ele geçirerek ticari ve askeri lojistiği güvence altına almaktı. Ancak bugünkü muhalif ilerleyişi, bu stratejik kazanımı yeniden sorgulatıyor.
Muhaliflerin Başarı Faktörleri
Serakib operasyonunda muhaliflerin başarısında birkaç ana faktör etkili oldu:
1- İnsansız Hava Araçlarının Kullanımı: Muhalifler, rejim ve İran destekli milislerin savunma hatlarını kırmak için etkili bir şekilde insansız hava araçları kullandı. Özellikle Halep’in batısında stratejik bir nokta olan 46. Tugay’ın ele geçirilmesinde bu araçlar önemli bir rol oynadı.
2- Yoğun Topçu ve Roket Atışları: Muhalif gruplar, rejim hatlarını zayıflatmak için yoğun ve sürekli bir topçu ateşi uyguladı. Bu durum, rejimin moralini ve savunma kapasitesini ciddi şekilde düşürdü.
3- Rejim Güçlerinin Dağınıklığı: Askeri uzmanlara göre, rejim güçleri hem insan kaynağı hem de lojistik açıdan zayıflamış durumda. Özellikle İran destekli milislerin bölgedeki zayıflayan varlığı ve Rusya’nın Ukrayna savaşına yoğunlaşması, rejimin savunma kapasitesini düşürdü.
REKLAM
Rusya’nın Rolü ve Tepkisi
Rusya’nın 2024’teki bu gelişmeler karşısında verdiği tepki, geçmiş yıllardaki müdahalelerden farklılık gösteriyor. 2019 ve 2020’deki yoğun hava saldırılarının aksine, bu kez Rus hava desteği daha sınırlı kaldı. Analistler, bunun Rusya’nın Ukrayna’daki askeri angajmanının yanı sıra Türkiye ile ilişkilerde denge politikası arayışından kaynaklandığını belirtiyor. Ancak, Rusya’nın sivil alanlara yönelik hava saldırıları, insani krizleri derinleştiriyor ve çatışmanın şiddetini artırıyor.
Türkiye’nin Duruşu
Türk güvenlik kaynakları, muhaliflerin operasyonlarını yakından izliyor ve Türkiye’nin İdlib’deki askeri noktalarının olası tehditlere karşı hazırlıklı olduğu belirtiyor. Ancak, Türkiye’nin bu operasyonlara açık bir destek vermiyor. Ankara’nın önceliği, İdlib’deki çatışmasızlık bölgesinin korunması ve yeni bir göç dalgasının önlenmesi.
REKLAM
Bölgedeki kaynaklar, Türkiye’nin bu operasyonları rejimin uzlaşmaz tavrına karşı dolaylı bir mesaj olarak gördüğünü belirtiyor. Özellikle Suriye rejiminin Türkiye ile diyalog girişimlerini reddetmesi ve Rusya’nın bu konuda ara buluculuk rolünü etkili bir şekilde oynayamaması, sahadaki bu gelişmeleri tetikleyen unsurlar arasında sayılıyor.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Operasyonların yoğunlaştığı bölgelerdeki sivillerin durumu giderek kötüleşiyor. Son birkaç gün içinde yaşanan çatışmalar ve bombardımanlar nedeniyle 57.000’den fazla kişi evlerini terk etti. Yeni göç dalgası, zaten kapasitesinin üzerinde olan İdlib’deki mülteci kamplarını daha da zor durumda bırakıyor. Kış mevsiminin başlamasıyla birlikte insani yardımların yetersiz kalacağı endişesi büyüyor. Uluslararası kuruluşlar, yeni göç dalgasına yönelik acil yardım çağrısında bulunuyor.
Çatışmaların Geleceği
Muhaliflerin Serakib ve çevresindeki ilerleyişi, Suriye iç savaşında dengeleri yeniden değiştirebilir. Ancak, rejim ve müttefiklerinin bu duruma nasıl yanıt vereceği belirsizliğini koruyor. Rejimin mevcut zayıflığına rağmen, ilerleyen dönemde beklenmedik bir karşı saldırı düzenlenmesi ihtimali göz ardı edilmiyor.
REKLAM
Bölgedeki kaynaklar, bu operasyonun Astana sürecini yeniden gündeme getirebileceğini veya Türkiye ile Rusya arasında yeni bir mutabakat zemini oluşturabileceğini belirtiyor. Ancak, bu operasyonların Cenevre görüşmelerine bir etkisi olmayacağı düşünülüyor; zira bu süreç sahadaki askeri durumdan ziyade uluslararası siyasi iradeye bağlı.
Serakib ve çevresindeki gelişmeler, Suriye’nin geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor. Muhalifler, askeri kazanımlarını siyasi çözüme dönüştürmek istiyor. Ancak, rejimin ve müttefiklerinin vereceği tepki, bu sürecin başarısını belirleyecek. Türkiye’nin rolü ve uluslararası toplumun yaklaşımı, Suriye’nin kuzeybatısındaki bu yeni denklemi şekillendirmeye devam edecek.
Operasyonun Bölgesel ve Uluslararası Etkileri
Serakib ve Halep çevresindeki operasyonlar, sadece Suriye iç savaşı için değil, bölgesel ve uluslararası güç dengeleri açısından da önemli sonuçlar doğurabilir. Aşağıdaki başlıklar bu etkileri özetliyor:
1- Türkiye’nin Rolü ve Bölgesel Politikası
Türkiye, İdlib’deki askeri varlığı ve çatışmasızlık bölgelerini koruma çabalarıyla sahada önemli bir aktör olmaya devam ediyor. Türkiye’nin bu operasyonlara doğrudan bir müdahale yaptığına dair bir bilgi bulunmamakla birlikte, muhaliflerin ilerleyişi Türkiye’nin çıkarları ile uyumlu görünüyor. Ankara, rejimin kontrol ettiği bölgelerdeki ilerlemeleri, Suriye rejimine karşı bir baskı unsuru olarak kullanabilir. Özellikle, rejimle yürütülen görüşmelerin kesintiye uğramasının ardından, Türkiye’nin bu tür operasyonlar sonrasında Şam yönetimini diplomasi masasına oturtabilir.
REKLAM
Bunun yanı sıra, Türkiye’nin temel hedeflerinden biri, olası bir göç dalgasını sınırları dışında tutmak ve İdlib’de güvenli bölgeler oluşturarak insani krizin önüne geçmek. Bu bağlamda, Türkiye’nin diplomatik ve askeri adımlarını dikkatli bir denge içinde sürdüreceği öngörülüyor.
2- Rusya-Türkiye İlişkileri
Serakib ve Halep operasyonları, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler açısından kritik bir test niteliğinde. Astana sürecinin ortak garantörlerinden biri olan Rusya’nın, İdlib’de rejimle uyumlu hareket ettiği biliniyor. Ancak, Ukrayna savaşı nedeniyle dikkatini bölgeden çekmek zorunda kalan Moskova, bu süreçte Türkiye ile gerilimi artırmaktan kaçınabilir.
Rusya’nın hava saldırılarıyla sınırlı bir müdahalede bulunması, Türkiye ile ilişkilerde bir denge arayışı olarak değerlendiriliyor. Ancak, Rusya’nın ilerleyen dönemde operasyonların kapsamının genişlemesine tepki gösterme ihtimali de göz ardı edilmemeli.
3- İran’ın Azalan Etkisi
İran destekli milislerin sahadaki etkisinin azaldığı görülüyor. Serakib operasyonunda İranlı bir askeri danışmanın öldürülmesi ve milislerin birçok noktada çekilmesi, İran’ın sahada yaşadığı kayıpların bir göstergesi. Bu durum, İran’ın Suriye’deki etkisinin zayıfladığına işaret ediyor ve bölgedeki diğer aktörler için yeni fırsatlar doğurabilir.
REKLAM
4- ABD ve Batı’nın Yaklaşımı
ABD ve Batılı ülkeler, İdlib’deki gelişmelere genellikle insani kriz üzerinden yaklaşmakta. Serakib operasyonu, Batı’nın dikkatini yeniden Suriye’ye çekebilir. Ancak, ABD’nin mevcut öncelikleri arasında Suriye düşük bir sırada yer almakta. Bu nedenle, Batı’nın operasyona ilişkin tepkisinin sınırlı bir insani yardım çağrısıyla kalması muhtemel.
5-Muhalefetin Geleceği ve İç Dinamikler
Bu operasyon, Suriyeli muhalif gruplar arasında yeni bir motivasyon kaynağı olabilir. Ancak, operasyonun başarısı muhaliflerin birleşik bir komuta yapısı oluşturmasına bağlı. Muhalif gruplar arasındaki iç çekişmelerin ve farklı ideolojik görüşlerin, bu kazanımları uzun vadeli bir stratejiye dönüştürme konusunda engel teşkil edebileceği belirtiliyor.
6-Çatışmasızlık Anlaşmalarının Durumu
Operasyonun, Astana süreci kapsamında belirlenen çatışmasızlık bölgelerinin statüsünü etkileyebileceği değerlendiriliyor. Türkiye, Rusya ve İran arasında yapılan anlaşmaların ihlali veya yeniden müzakere edilmesi gündeme gelebilir. Muhaliflerin operasyonlarını bu bölgelerin sınırları içinde tutması, mevcut anlaşmaların tamamen çökmesini engelleyebilir.
REKLAM
Olası Senaryolar
Halep ve Serakib operasyonu, Suriye iç savaşının seyrinde yeni bir döneme işaret ediyor. Muhaliflerin kısa sürede elde ettiği kazanımlar, rejim üzerindeki baskıyı artırırken, uluslararası ve bölgesel dengelerde de değişimlere yol açabilir. Ancak, bu ilerleyişin sürdürülebilirliği, şu faktörlere bağlı:
Rejimin Karşı Hamleleri: Rejim güçlerinin toparlanıp yeni bir karşı saldırı başlatma olasılığı.
1- Rusya ve İran’ın Tepkileri: Özellikle Rusya’nın bu süreçte izleyeceği tutum, çatışmaların geleceğini belirleyecek.
2-Türkiye’nin Desteği: Türkiye’nin diplomatik ve askeri olarak ne kadar aktif bir rol üstleneceği.
Bu operasyonun başarısı, muhaliflerin kazanımlarını koruyabilmesi ve uluslararası toplumun sahadaki bu yeni duruma nasıl tepki vereceğiyle doğrudan bağlantılı. Ancak, Suriye’deki savaşın uzun süreli ve çok katmanlı yapısı göz önüne alındığında, bu operasyonun nihai bir çözüm sağlamaktan ziyade, savaşın farklı bir evresine geçiş anlamına geleceği söylenebilir.
REKLAM
Serakib Operasyonunun Olası Senaryoları
Serakib’in muhalifler tarafından ele geçirilmesi, sahadaki askeri dengeleri değiştirirken, aynı zamanda siyasi süreçler ve uluslararası ilişkiler açısından yeni bir dönemin habercisi olabilir. Bu gelişmenin muhtemel sonuçlarını ve senaryolarını değerlendirebiliriz:
1-Muhaliflerin Stratejik Hedefleri
Muhalif gruplar, Serakib gibi stratejik şehirlerin kontrolünü sağlayarak hem sahada üstünlük kazanmayı hem de siyasi müzakerelerde daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor. Özellikle, 2019 ve 2020’de kaybedilen bölgelerin geri alınması, hem askeri hem de moral açısından kritik bir öneme sahip.
Serakib’in ele geçirilmesiyle muhaliflerin öncelikli hedefleri şunlar olabilir:
M5 ve M4 Karayollarının Tam Kontrolü: Bu yolların kontrolü, lojistik üstünlük sağlayarak rejimin ikmal hatlarını kesebilir.
Halep’e Yakınlaşma: Muhaliflerin Halep’in batısındaki konumlarını güçlendirmesi, rejim üzerindeki baskıyı artıracaktır.
Mülteci Dönüşünü Sağlamak: Ele geçirilen bölgelerde güvenli alanlar oluşturarak, mültecilerin geri dönüşünü teşvik etmek muhalefetin siyasi hedeflerinden biridir.
REKLAM
2- Rejim ve Müttefiklerinin Olası Tepkileri
Rejim, bu kaybı telafi etmek için bir karşı saldırı düzenleyebilir. Ancak, şu anki koşullarda rejimin hareket kabiliyeti sınırlı görünüyor:
Askeri Güçlerin Yetersizliği: Rejim, hem insan gücü hem de lojistik açısından zayıf durumda. İran destekli milislerin zayıflayan varlığı ve Rusya’nın sınırlı desteği, rejimi yalnız bırakıyor.
Rusya’nın Desteğinin Azalması: Rusya’nın Ukrayna savaşına odaklanması, Suriye’deki hava desteğini minimum seviyeye indirmiş durumda. Bu durum, rejim için ciddi bir dezavantaj oluşturuyor.
Rejimin bu durumu aşmak için yapabileceği hamleler:
Yerel Milis Güçlerini Hareketlendirme: Rejim, kaybettiği bölgeleri geri almak için yerel milisleri devreye sokabilir.
1-Yoğun Hava Saldırıları: Rusya’nın sınırlı desteğine rağmen, rejim kalan hava gücünü yoğunlaştırabilir.
2-Psikolojik ve Propaganda Savaşları: Rejim, kayıplarını örtbas etmek ve muhalefeti bölmek için propaganda yöntemlerini yoğunlaştırabilir.
REKLAM
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkiler bu süreçte yeni bir sınavdan geçebilir:
Astana Süreci: Operasyonların genişlemesi, Astana sürecini yeniden gündeme getirebilir. Türkiye, Rusya ve İran arasındaki müzakereler, bu gelişmeler ışığında yeniden şekillenebilir.
Yeni Mutabakat Arayışları: Türkiye ve Rusya, sahadaki çatışmaların kontrolden çıkmaması için yeni bir mutabakata varabilir.
Uzun Vadeli Olasılıklar
Serakib’in kontrolünün muhaliflerde kalması, sahadaki dengeleri uzun vadede değiştirebilir. Ancak, bu durumun sürdürülebilirliği konusunda birkaç risk bulunuyor:
Rejimin Karşı Saldırı Potansiyeli: Rejim, uygun bir fırsat bulduğunda Serakib’i yeniden ele geçirmek için büyük bir karşı saldırı başlatabilir.
Uluslararası Müdahaleler: Rusya ve İran gibi aktörlerin yeniden sahaya dönmesi, çatışmaların şiddetini artırabilir.
Muhalifler Arasındaki İç Çekişmeler: Muhalif gruplar arasında koordinasyon eksikliği, kazanımları uzun vadede tehlikeye atabilir.
Rusya’nın Stratejik Hesapları
Rusya, Ukrayna’daki askeri angajmanı nedeniyle Suriye’ye daha sınırlı bir müdahalede bulunuyor. Ancak Serakib’deki gelişmeler, Moskova’nın bölgedeki stratejik hesaplarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir:
Askeri Destek ve Hava Saldırıları: Rusya, muhaliflerin ilerleyişini durdurmak için rejime sınırlı ama etkili bir askeri destek sunabilir.
Türkiye ile Yeni Anlaşmalar: Rusya, Türkiye ile yeni bir mutabakat oluşturarak hem rejim hem de muhalifler üzerindeki nüfuzunu artırmayı hedefleyebilir.
Diplomatik Baskı Aracı: Moskova, Serakib’deki durumu Batı’ya karşı bir pazarlık unsuru olarak kullanabilir ve bu bağlamda Türkiye ile işbirliğini artırabilir.
Uluslararası Toplumun Rolü
Serakib’in ele geçirilmesi, uluslararası toplumun Suriye’ye yönelik ilgisini bir kez daha canlandırabilir. Ancak bu ilginin yoğunluğu ve niteliği, gelişmelerin insani ve siyasi boyutlarına bağlı olacaktır:
AB’nin Göç Politikası: Avrupa Birliği, yeni bir göç dalgası korkusuyla Türkiye ile işbirliğini artırabilir ve Suriye krizine yönelik insani yardım fonlarını artırabilir.
ABD’nin Sessizliği: ABD’nin Ukrayna ve Asya-Pasifik öncelikleri, Suriye’ye yönelik ilgisinin sınırlı kalmasına neden olabilir. Ancak, insani krizlerin büyümesi, ABD’nin sembolik de olsa bir müdahalede bulunmasına yol açabilir.
Arap Dünyası ve Körfez Ülkeleri: Serakib’in ele geçirilmesi, Körfez ülkelerinin muhaliflere olan desteğini yeniden artırmasına neden olabilir. Bu durum, İran’ın bölgedeki etkisini daha da sınırlandırabilir.
Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
14 Aralık 2024SPOR
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024SPOR
14 Aralık 2024SPOR
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024